Yezîd Hz Muhammed'in neyi ?

Ece

New member
Yezîd Hz. Muhammed’in Neyi? Tarih, Kültür ve Algı Arasında Bir Tartışma

Bir gün bir arkadaş ortamında, gayet samimi bir şekilde şu soru geldi:

> “Yezîd kimdi, Hz. Muhammed’in neyi oluyordu?”

İlk başta soru basit gibi görünse de, aslında arkasında yüzlerce yıllık tarih, mezhep, kültür ve toplumsal algı yatıyor. Çünkü “Yezîd” ismi İslam tarihinde sadece bir şahsı değil, aynı zamanda bir sembolü — hatta bazı toplumlar için bir travmayı — temsil ediyor.

O halde gelin, bu konuyu sadece dini değil, tarihsel ve kültürel boyutlarıyla ele alalım. Farklı toplumların, erkeklerin ve kadınların bakış açılarını da içeren çok yönlü bir analiz yapalım.

---

1. Tarihsel Bağlam: Yezîd Kimdir, Hz. Muhammed’le Nasıl Bir Bağı Vardır?

Yezîd bin Muaviye, Emevî Devleti’nin ikinci halifesidir. Babası Muaviye bin Ebî Süfyan’dır.

Hz. Muhammed (s.a.v.) ile kan bağı yoktur; soy bağı bakımından ne akraba ne de sahabe olarak doğrudan bir ilişkisi vardır.

Ancak Hz. Peygamber’in sahabelerinden olan Ebû Süfyan ailesinden geldiği için, İslam tarihindeki yeri tartışmalı bir bağlama sahiptir.

Tarihsel olarak Yezîd’in adı en çok Kerbelâ Olayı (680) ile anılır.

Hz. Hüseyin — yani Hz. Muhammed’in torunu — Yezîd’e biat etmeyi reddetmiş, bunun sonucunda Yezîd’in ordusu tarafından Kerbelâ’da şehit edilmiştir.

Bu olay sadece dini değil, siyasi ve kültürel bir kırılma noktası yaratmıştır.

Dolayısıyla “Yezîd Hz. Muhammed’in neyi?” sorusu aslında “Yezîd’in Peygamber soyuna nasıl davrandığı” anlamına dönüşmüştür.

---

2. Küresel Perspektif: Yezîd Algısının Coğrafyaya Göre Değişimi

Farklı kültürlerde Yezîd’in algısı büyük oranda tarihsel ve mezhepsel temellere dayanır.

- Arap Dünyası’nda:

Sünni Arap tarihçiler, Yezîd’in meşruiyetini genellikle siyasi düzenin korunması açısından değerlendirir. Yani “yanlış yapmıştır ama devletin devamı için zor bir dönemdi” bakışı hâkimdir.

Buna karşılık Şii topluluklar için Yezîd, zalimliğin sembolüdür; tıpkı Firavun ya da Nemrut gibi bir figür olarak anılır.

- İran ve Irak’ta:

Kerbelâ kültürü toplumsal kimliğin merkezindedir. Yezîd adı bu bölgelerde neredeyse lanetle anılır.

Her yıl Aşura törenlerinde, Yezîd “zalim yönetici”nin tarihsel temsili olarak sembolleştirilir.

- Anadolu’da:

Anadolu kültüründe Yezîd kelimesi zamanla “haksızlık yapan, vicdansız” anlamında deyimleşmiştir.

Özellikle Alevi-Bektaşi geleneğinde Yezîd figürü, zulmün karşısında adalet arayışının sembolü olarak ele alınır.

Buna karşın Sünni gelenekte, tarihsel olaylara “fitne dönemi” denilerek daha uzlaştırıcı bir dil tercih edilir.

Bu çeşitlilik, dinî figürlerin algısının salt inançtan değil, toplumun tarihsel deneyiminden beslendiğini gösterir.

---

3. Erkeklerin Bakış Açısı: Güç, Strateji ve Siyasi Rasyonalite

Forumlarda yapılan tartışmalarda erkek kullanıcıların yaklaşımı genellikle tarihsel strateji, yönetim ve güç ilişkileri üzerinden şekilleniyor.

Bir kullanıcı şöyle yazmıştı:

> “Yezîd yanlış yaptı ama devlet yönetmek duygusallıkla olmaz. O dönemin şartlarında isyan edenlere sert davranmak olağandı.”

Bu tarz yorumlarda siyasi rasyonalite öne çıkıyor.

Erkeklerin tarih yorumlarında “güç” ve “istikrar” temaları baskın.

Bazıları Yezîd’i eleştirirken bile “döneminin koşulları” argümanını kullanarak durumu bir tür devlet refleksi olarak açıklıyor.

Bu bakış açısı, modern erkeklerin bireysel başarı ve güç odaklı değerleriyle paralel.

Yani tarih tartışması bile, günümüzün “karar verici” erkek figürüyle bilinçaltında bağ kuruyor.

Ancak bu yaklaşım, Kerbelâ’nın manevi ve insani boyutunu gölgede bırakabiliyor.

Oysa tarih, sadece “kazananların” değil, adaleti savunanların da hikâyesidir.

---

4. Kadınların Bakış Açısı: Empati, Adalet ve Toplumsal Hafıza

Kadın kullanıcıların tartışmalardaki dili ise daha empatik ve ilişkisel.

Bir örnekte şöyle denmişti:

> “Yezîd’in zulmü sadece Hüseyin’e değil, kadınlara, çocuklara, susuz bırakılan insanlara da yapılmıştı. Bu olay insanlık meselesidir, mezhep değil.”

Kadınlar genellikle olayı bireyler arası adalet, vicdan ve travma üzerinden okuyor.

Özellikle Orta Doğu’da kadınların Aşura törenlerine aktif katılımı, toplumsal hafızanın taşıyıcısı olduklarını gösteriyor.

Bu hafıza, Yezîd’i bir tarih figürü olmaktan çıkarıp, bugünün adalet arayışına bağlayan bir sembole dönüştürüyor.

Kadın bakışı, tarihsel olayları “kimin kazandığı” değil, “kimin acı çektiği” açısından değerlendiriyor.

Bu yaklaşım, toplumların geçmişle empati kurmasını sağladığı için, kültürel devamlılıkta önemli bir rol oynuyor.

---

5. Kültürler Arası Benzerlikler: “Yezîd” Figürünün Evrensel Eşdeğerleri

Yezîd yalnızca İslam dünyasında değil, birçok kültürde “adaleti bozan güç” figürünün temsilidir.

- Hristiyan kültüründe Yezîd’in karşılığı, İsa’ya ihanet eden Yahuda’dır.

- Hint mitolojisinde Ravana, bilgeliğine rağmen zulmü seçen kral figürüyle benzer bir sembol taşır.

- Batı dünyasında “Yezîdleşmek” eylemi, Machiavellian tarzda güç uğruna vicdanı terk etmeyi çağrıştırır.

Bu benzerlikler, insanlığın ortak bir etik belleğe sahip olduğunu gösterir:

Güç kötüye kullanıldığında, toplum hafızasında “Yezîd”leşir.

Her kültür, kendi tarihsel Yezîd’ini üretmiştir — çünkü adaletsizlik evrensel bir derttir.

---

6. Günümüzde Yezîd Algısı: Medya, Siyaset ve Kimlik

Modern dünyada “Yezîd” ismi artık sadece tarihsel bir figür değil, ahlaki bir metafor haline gelmiştir.

Siyasi konuşmalarda, sosyal medyada ya da dini sohbetlerde “Yezîd gibi davranmak” ifadesi, zalimlik ya da vicdansızlık anlamında kullanılır.

Bu, tarihsel kişiliğin ötesine geçen bir simgeselleşmedir.

Ayrıca, küreselleşme sayesinde Kerbelâ anlatısı sadece Şii kültürün değil, tüm Müslüman toplulukların ortak vicdan hikâyesine dönüşmüştür.

Türkiye, Lübnan, Pakistan ve Hindistan gibi çokkültürlü bölgelerde Yezîd figürü, “adaletsiz iktidarın sembolü” olarak yeniden yorumlanmaktadır.

Bu da gösteriyor ki, tarihsel olaylar sadece geçmişi değil, bugünün ahlakını da şekillendirir.

---

7. Düşünmeye Değer Sorular

- Bir toplum, tarihindeki “Yezîd”leri affetmeli mi, yoksa hatırlamalı mı?

- Adalet ve güç dengesinde, birey olarak nerede duruyoruz?

- Günümüzde kimin için “Yezîd”leşiyoruz — bir inanç uğruna mı, bir çıkar uğruna mı?

Bu sorular, geçmişi anlamaktan çok, bugünü sorgulamamıza yardımcı olur.

---

Sonuç: Yezîd Bir Kişi Değil, Bir Duruşun Sembolü

Yezîd, Hz. Muhammed’in akrabası değildir; ancak onun torununa yaptıkları nedeniyle ahlaki ve manevi bağlamda Peygamber’in mirasına karşı duran bir figür olarak anılır.

Tarih boyunca erkekler bu olayı güç ve siyaset açısından yorumlarken, kadınlar adalet ve insani boyutuna odaklanmıştır.

Kültürler değişse de, “Yezîdleşmek” evrensel bir uyarı olarak kalmıştır:

Güç, vicdanı bastırdığında, insanlık kaybeder.

---

Kaynaklar:

- Taberî, Tarihü’l-Ümem ve’l-Mülûk, 10. yüzyıl

- İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye

- Reza Aslan, No God but God: The Origins, Evolution, and Future of Islam, 2006

- Sachedina, A., Islamic Messianism: The Idea of the Mahdi in Twelver Shiism, 1981

- Türkiye Diyanet Vakfı, İslam Ansiklopedisi: Yezîd Maddesi, 2022